Başkan Demirören, Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’nda konuştu
Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu, İstanbul’da düzenlendi.
Futbol ailesini bir araya getiren forumun açılış törenine TFF Başkanı Yıldırım Demirören, 1. Başkanvekili Servet Yardımcı, Başkanvekili Ali Dürüst, Yönetim ve İcra Kurulu Üyeleri Cengiz Zülfikaroğlu ve Ali Düşmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Çağlar, Fuat Guguloğlu ve Genel Sekreter Kadir Kardaş, Kulüpler Birliği ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, kulüp başkanları, yerli ve yabancı futbol adamları katıldı.
Futbolun ekonomi, yönetim, altyapı, pazarlama ve globalleşme gibi temel konularının masaya yatırıldığı Uluslararası Ekonomi Forumu’nun açılış töreninde bir konuşma yapan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, önemli mesajlar verdi.
Yıldırım Demirören: “Türk futbolunun değeri 700 milyon euroyu buldu”
Başkan Demirören’in forumda yaptığı konuşma şöyle: “Öncelikle Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’nun düzenlenmesine öncülük eden Turkuvaz Medya’ya teşekkür etmek istiyorum.
Türk futbolu için son derece önemli bir konuyu gündeme taşıdıkları için başta Sayın Serhat Albayrak olmak üzere tüm sabah ailesini kutluyorum.
Bu forumun Türk futbolunun geleceğini tasarlamaya yönelik önemli bir miras bırakacağına inanıyorum.
Bildiğiniz gibi Turkuvaz Medya Grubu, federasyonumuzun önemli iş ortaklarından bir tanesi…
2011 yılından beri, Atv, A Haber ve A Spor bizim kupa kanallarımız oldu. Bu vesileyle; gerek Türkiye Kupası gerekse Süper Kupa’nın yayıncı kuruluşu olan Turkuvaz Medya’nın Türk futboluna olan değerli katkılarının devamını diliyorum.
Kıymetli misafirler;
Günümüzde futbol artık sadece futbol değil… Aynı zamanda büyük bir endüstri… Avrupa futbolunun ekonomi büyüklüğü 14 milyar dolar sınırına dayandı. Türk futbolunun bugünkü değeri 700 milyon euroyu buldu. Sizlere birkaç rakamla Türkiye Futbol Federasyonu’nun on yılda kat ettiği mesafeyi anlatmak istiyorum.
“Naklen yayın gelirlerinde çağ atladık”
Federasyonumuzun bütçesi 2007-2008 sezonunda 143 milyon lira iken, 2017-2018 sezonu bütçemiz 669 milyon Türk Lirası olarak gerçekleşti.
Yani ekonomik gücümüz 10 yılda neredeyse 5 kat büyüdü.
Bugün uluslararası 15 marka, federasyonumuzun sponsorluk ve resmi tedarikçiliğini yapıyor. Sponsor gelirimiz 150 milyon lirayı aştı.
Kulüplerimizin ana gelir kaynağı olan naklen yayın gelirlerinde de adeta çağ atladık.
On yıl önce 185 milyon lira olan televizyon gelirleri 2 milyar liraya dayandı. Yani 10 katı aşan bir artışla rekor kırdık.
Tüm bu rakamlar gösteriyor ki, Türk futbolunun marka değeri uluslararası ekonomi alanında önemli bir yer edindi.
Avrupa’nın 6. futbol ekonomisine sahibiz ki, bu büyüklük bile çok şeyi anlatıyor.
Değerli katılımcılar; Türkiye ekonomisi düzelip dünya çapında söz sahibi oldukça hem futbol ekonomimiz yükseldi hem de Avrupa’da söz sahibi olduk.
Dileğimiz, cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı hedefleyen Türkiye’nin futbol sahasında da daha yukarılara çıkmasıdır.
Bu büyümede son 16 yılda cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın istikrarlı politikalarının büyük katkısı bulunuyor.
Futbola tutkusu ve sevgisi, 10 yılda 40’a yakın stadyumun yapılmasındaki katkısı nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan bir kez daha teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz.
Kendilerinin destekleri ile Türk futbolu da planlı şekilde büyümeye devam edecek.
“Ortak çareler üretmeliyiz”
Ancak üzülerek söylemek isterim ki futbolda plansız giden ve bizi üzen durumlar da yok değil.
Maalesef büyümenin getirdiği borçlanma özellikle büyük kulüplerimiz için son yıllarda çözüm bekleyen önemli bir sorun haline geldi. Süper Lig’deki 18 kulübümüzün toplam borcu 7 milyar TL oldu. Dört büyük kulübümüzün toplam borcu, 2009 yılında 825 milyon TL iken günümüzde bu rakam 6 milyar TL.
Süper Lig’deki 18 kulübümüzün geliri 3.3 milyar TL iken gider 4.5 milyar TL.
Yani her yıl 1.2 milyar TL zarar yazıyor. Takımlarımızın 2019-2020 sezonuna kadar yabancı oyunculara taahhüt ettikleri ücretler 924 milyon euro…
Bu yüzden UEFA denetimine giren kulüplerimiz yeni anlaşmalar yapmak zorunda kalıyor.
Federasyonumuz Finansal Fair Play denetimini, kurallar ve talimatlar dahilinde tüm kulüplere harfiyen uyguluyor.
Bu noktada şunun altını özellikle çizmek isterim ki, Avrupa kupalarına katılım gösteren takımlarımızı öncelikle UEFA denetliyor.
UEFA denetimi üzerine bizim yeni bir denetim ve ceza vermemiz mümkün olmuyor.
Diğer takımlarımıza da denetim sonucu aynı UEFA gibi anlaşmalar yapabiliriz.
Bu arada UEFA’nın taslak çalışması bitti ve yönetim kurulundan geçerek kesinleşecek.
Bize verilen son bilgiye göre borçlanma (Net borç / EbitDA =7) oranını geçemeyecek, geçerse kulüp borçlanamayacak.
Bu değişikliği belki bizde uyarlayarak uygulayacağız. Bu konuda önümüzdeki süreçte çalışmalar yapacağız.
Ayrıca Türk futbolunun bu darboğazdan çıkması için ortaklaşa yeni çareler üretmeliyiz.
Hükümetimizin desteği ile çıkacak yeni yasalar ve 5-10 yıllık borç yapılandırmasıyla kulüplerimizin mali yapılarının düzeleceğine inanıyorum.
Özellikle faiz borcu sarmalından kurtulmak kulüplerimizi rahatlatacaktır.
Yine; gelirlerin artırılması için yeni projeler, altyapıya dönüş, taraftarların stadyumlara çekilmesi gibi adımları atmalıyız.
Eski bir kulüp başkanı olarak da gördüğüm şudur ki, çözüm yıldız tüketmek değil yıldız üretmektir. Hepimizin görevi Altınorduları çoğaltmak, Cengiz Ünderleri yetiştirmektir.
Değerli dostlar;
Futbolumuzu daha da yükseltecek en önemli güç; daima ben değil biz anlayışıdır.
Eğer birlik ve beraberliğimizi sağlarsak başaramayacağımız iş yok.
İnanıyorum ki, bu kenetlenme ile 2020 Şampiyonlar Ligi Finali’ni de 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ev sahipliğini de ülkemize getireceğiz.
Yeni Türkiye ile yeni Türk futbolu çok güçlendi, daha da güçlenecek…
Dileğimiz; 600 milyon doları gören naklen yayın gelirlerinin 800 milyonları, 1 milyar dolarları bulması…
Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Kaynak: TFF