Himare seçimleri konusunda şüpheler ortaya çıktı
Atina, Arnavutluk’un güneyindeki Himare belediyesinde Pazar günü yapılan ikinci tur belediye seçimlerinin sonuçlarını, etnik Yunan azınlığın ciddi şüphelerini dile getirmesinin ardından dolaylı ama açık bir şekilde sorguladı.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından seçilen Vangjel Tavo’nun %58,62 ile Petraq Gjikuria’nın %41,38’ine karşı zaferi bekleniyordu. Ancak, Yunan azınlığın seçmen listelerinin manipüle edilmesi ve kimlik kartlarının süresinin dolması bahanesiyle binlerce Himare vatandaşına oy kullanma hakkının reddedilmesiyle ilgili şikayetleri de beraberinde geldi.
Muhalif gruplar, yaklaşık 6 bin seçmenin kimlik belgelerinin süresi dolduğu için oy kullanamadığını, önceki seçimlerde olduğu gibi kimliklerin uzatılmasına ilişkin bir düzenlemenin olmaması nedeniyle durumun daha da kötüleştiğini bildirdi.
Atina, Tiran’ın Avrupa müktesebatına saygısı konusunu gündeme getirirken, diplomatik kaynaklar, demokratik ilkenin ve Avrupa müktesebatının Arnavut makamlarını seçim sürecinin bütünlüğüne ilişkin tüm raporları değerlendirmek ve bunlara yanıt vermekle yükümlü kıldığını vurguladı.
Yunan diplomatik kaynakları, “Arnavutluk’taki etnik Yunan azınlık mensuplarının Himare belediyesinde yapılan ara seçimlerin koşulları, özellikle seçmen nüfusunun değiştirilmesi ve binlerce vatandaşa kimlik kartlarının süresinin dolduğu bahanesiyle anayasal oy kullanma hakkının reddedilmesi konusunda yaptıkları şikayetler, sürecin dürüstlüğü konusunda ciddi şüpheler doğuruyor” dedi.
Arnavutluk’un Avrupa perspektifinin, Tiran hükümetinin AB müktesebatının temel ilkelerine saygı gösterme (ya da göstermeme) biçimiyle ilişkilendirilmesi, Tiran’ın AB ile katılım müzakerelerine ilişkin fasılların gelecekteki değerlendirmesine dolaylı bir göndermedir.
Kasabanın daha önce seçilmiş belediye başkanı ve etnik Yunan azınlığın bir üyesi olan Fredi Beleri görevden alındı, oy satın almaktan suçlu bulundu ve hapse atıldı. Hem kendisi hem de Athens, davanın siyasi amaçlı olduğunu iddia etti.
Gelecekte ne olacağı bilinmez ancak Atina’daki birçok kişi, Beleri’nin kaçınılmaz olarak serbest bırakılmasından sonra bile Yunanistan’ın ilkeli bir tavır alması gerektiğine inanıyor.
Üstelik Kuzey Makedonya ile yaşanan krizin paralel gelişmesi nedeniyle mevcut koşullar diplomatik sermayenin tasarrufunu gerektiriyor.